Bebeklerde dişlerin sürmesi genellikle altıncı aydan itibaren başlamaktadır ve belirgin bir sırayla sürer. Bu süreci genellikle anneyle babanın kalıtımsal özellikleri belirlemektedir. Normal koşullarda sürme en geç otuz üçüncü ayda bitirmelidir. Dişlerin geç ya da eksik çıkmalarında kalıtımsal etkenler tesirli olabileceği gibi D vitamini eksikliğinde de bu duruma rast gelinir. Bu nedenle dişlerin sürmesi aile fertleri tarafından titizlikle izlenmelidir.
Dişlerin çıkması bazı bebeklerde rahatsızlık, ateş, ağrı, iştahsızlık, ishal, kulak rahatsızlıkları gibi belirtiler meydana getirirken, bazı bebeklerdeyse belirgin bir değişim görülmez. Bu periyotta bize düşen bebeklerin hareketlerini devamlı denetlemek ve meydana gelebilecek rahatsızlıklarını dindirmektir.
Bebeklerde diş çıkarırken en çok yaşanılan sorunlardan olan ağrı ve ateşin kontrol altına alınabilmesi için diş çıkan kısma uygulanacak masajlar tesirli olabilmektedirler. Soğuk su ile birlikte yapılan parmak masajı, dişlerini kaşıyacakları plastik aparatlar bu prosedür için olabildiğince müsaittir.
Bilhassa havuç gibi bebeklerin ısırıp yutamayacağı besinlerin soğutulup bebeklere verilmesi, onu kemirmeye çalışan bebeklere en uygun soğuk kompres masajını sağlamaktadır. Bu masaj bebekleri durgunlaştırır ve meydana gelebilecek uykusuzluğu önüne geçmiş olur.
Ateş içinse bebeklerin normal şartlarda ateşi çıktığında yapılan tedavinin aynısı yapılmalıdır. Kontrol altına alınamazsa hekime başvurulmalıdır.
Diş sürmesi esnasında bebeklerde aşırı derecede tükürük akışı ortaya çıkmaktadır. Bu akış giderek ağız kenarlarında kızarıklık ve yaralara sebep olabilmektedir. Bunun önüne geçmek için bir bezle tükürüğü temizlemek olabildiğince faydalı olmuş olacaktır.