DİŞ ETİ HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ
Çiğneme fonksiyonunu yerine getiren dişlerimiz kemiğe ligament adı verilen yapılar ile tutunur. Bütünsel olarak bu yapıyı koruma işlevineyse diş etleri sağlar. Kök üstünden kemiğe, kemikten kök yüzeyine uzanan bu yapılar doğal çiğneme prosedürü esnasında bir süspansiyon gibi çalışarak öğütmenin efektif ve sağlıklı olmasını sağlamaktadır. Bu yapıları saran diş etinde rastgele bir enfeksiyon altındaki kemik - kök bağlantısına da zarar vermektedir. Yeteri kadar korunamayan bu yapılarda yıkım başlamaktadır. Yıkım başladıktan sonra zamanla dişi çevreleyen kemik yapıda da enfeksiyon başlayarak büyük bir kemik yıkımı oluşmaktadır. Bu durumda hiç çürük olmasa dahi, diş zaman geçtikçe kemik içerisinde desteğini kaybettiği için sallanmaya başlayacaktır. Bunun sonucunda ise diş kaybedilmektedir. Bu şekilde negatif durumların oluşmaması için diş eti tedavisi büyük önem taşımaktadır.
Diş Eti Tedavisi için Erken Teşhis Önemli
Diş etindeki enfeksiyonlar sistemik veya lokal sebeplerden oluşabilir. Periodontitis adı verilen diş ve kemik yapıyı içine alan enfeksiyonun ilk etapta, diş eti iltihabı (gingivitis) meydana gelmektedir. Sistemik sebepler dışında özellikle yetersiz ağız hijyeni olan kişilerde rahatsızlık plak birikimi ile başlamaktadır. Diş eti tedavisi bu olumsuzlukların da önüne geöçebilmek için önemli bir adımdır.
Dental plak mikroorganizmalar, kalsiyum, fosfat gibi elementler içeren ve zaman içinde sertleşerek diş taşına dönüşmekte olan yapılardır. Diş etlerinin çekilmesine ve altındaki kemik yapının yıkımına sebep olan bir dizi olayın başlangıç noktasıdır.
Diş etlerinde kızarıklık ve kanamayla karakterize olan gingivitis, diş etinin dişe yapışan bölümün derinleşmesi yani patolojik diş eti cebi meydana gelmesine sebep olmaktadırlar. Diş eti tedavisi uygulanmayan veya geç kalınan durumlarda dişlerin görünen yüzeylerinde başlayan plak ve taş birikimi yavaş yavaş kök yüzeyinde ilerleyerek daha derin kısımlarda, dişiyle kemik bağlantısında yıkıma başlarlar. Daha sonra gingivitis Periodontitis ile birleşmektedir.
Özellikle 35 yaş üzerinde, genetik faktörler ve sistemik rahatsızlıklarında eşlik ettiği erişkin Periodontitis sebebi ile bir hayli kişinin kısa zamanda çürüksüz dişlerini kaybettiği analiz edilmiştir. Şeker hastalığı gibi hastalıklarda bu yıkımın sertliği, yara iyileşmesinin zor olmasından ötürü çok daha çabuk olmaktadır. Diş eti tedavisi böyle hastalar için daha da büyük önem taşımaktadır. Genç Periodontitis diye adlandırılan erken yaşta saldırgan ilerleyen tür de ise kişinin çok daha çabuk tedbirler alması, aksi halde kısa zamanda kemik yapıda büyük bir yıkımın oluşabileceğini bilmesi gerekir.
DİŞ FIRÇALAMA